30 Ocak 2018 Salı

Eğitimin Süper Gücü Kanada!

Dünyanın en iyi performans gösteren eğitim sistemleriyle ilgili tartışmalar olduğunda, genellikle bahsedilen ülkeler, Singapur ve Güney Kore gibi Asya’nın eğitim süper güçleri ya da Finlandiya ve  Norveç gibi İskandinav ülkeleridir.
Fakat Kanada, daha az tanınmayla, uluslararası sıralamaların en üst seviyesine tırmandı. Uluslararası Pisa testlerinin son turunda Kanada, matematik, fen ve okuma alanında ilk 10'da görünen ülkelerden biriydi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yürütülen testler, eğitim performansının önemli bir araştırması ve Kanada'nın gençlerini dünyadaki en iyi eğitimli öğrenciler arasında gösteriyor.İngiltere ve Fransa gibi güçlü kültürel bağları olan ABD ve Avrupa ülkelerinin çok ilerisindeler.

Göçmen öğrenciler
Kanada'nın okul testlerindeki başarısı, diğer uluslararası eğilimlerle karşılaştırıldığında çok sıra dışıdır.
En iyi performans gösterenler çoğunlukla kaynaşmış, kompakt ülkelerdir ve şu anki en yüksek lisans olan Singapur, eğitim sisteminin her bir parçası üzerinde kapsamlı bir ulusal strateji ile bütünleşmiş bir sistematik ilerleme modeli olarak görülmektedir.
Kanada'da gerçekten bir ulusal eğitim sistemi yoktur, özerk illere dayanmaktadır ve Singapur gibi bir şehir devleti ve Kanada gibi dağınık toprak kitlesi arasında daha büyük bir kontrast düşünmek zordur. Kanada'nın eğitimdeki başarısını anlamaya çalışan OECD, federal hükümetin rolünü "sınırlı ve bazen var olmayan" olarak nitelendirdi.
Ayrıca, Kanada'nın okul nüfusunda yüksek düzeyde bir göçmen nüfusu olduğu net bir şekilde bilinmiyor. Kanada'daki genç erişkinlerin üçte birinden fazlası, her iki ebeveynin de başka bir ülkeden olduğu ailelerden geliyor. Fakat yeni gelen göçmen ailelerin çocukları sınıf arkadaşlarıyla aynı seviyede performans gösterecek kadar hızla bütünleşme gösteriyorlar.
En son Pisa sıralamaları, ulusal seviyeden ziyade bölgesel olarak daha yakından incelendiğinde, Kanada için sonuçlar daha da belirgindir. Kanada eyaletleri ayrı ülkeler olarak Pisa testlerine girseydi, bunlardan üçü Alberta, British Columbia ve Quebec; Singapur ve Japonya'nın yanı sıra Finlandiya ve Hong Kong'un da ötesinde, dünyanın bilim konusunda ilk beşinde olacaklardı.
Peki, Kanada, eğitimde bu kadar çok ülkeyi nasıl aştı? OECD eğitim müdürü Andreas Schleicher, Kanada'nın "en büyük birlik temasının eşitlik" olduğunu söylüyor.
Her bir eyaletteki farklı politikalara rağmen okullarda eşit şansa ortak bir taahhüt bulunmaktadır. Güçlü bir adalet ve eşit erişim anlayışı var - bu göçmen çocukların yüksek akademik performansında görülüyor. 3 yıl içinde, Pisa testleri yeni göçmenlerin çocuklarının okul arkadaşlarının geri kalanı kadar yüksek puanlara sahip olduğunu gösteriyor. Kanada, göç ettirilen çocukların göç etmeyenlerine benzer düzeyde ulaştığı az sayıdaki ülkeden biridir.
Bir diğer ayırt edici özellik, Kanada eğitim sisteminin öğretmenlerine uluslararası standartlara göre fazla ücret vermesi ve eğitimciler konusunda çok seçici davranması.
Eşit şans
Toronto Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çalışmaları Enstitüsünden Prof David Booth, Kanada'nın "okur yazarlık konusundaki güçlü temelini" vurgular. Okur-yazarlık, iyi eğitim görmüş personel, okul kütüphaneleri gibi kaynaklar ve mücadele eden okul veya bireyleri belirlemek için test ve değerlendirme ile ilgili sistematik çabalar olmuştur.
Londra'daki UCL Eğitim Enstitüsü'nden Prof. John Jerrim, Kanada'nın yüksek lig tablosu sıralamasının okul sonuçlarındaki dar sosyo-ekonomik açığı yansıttığını söyledi. En iyi olmaya çalışan bir ülke olmasada, Kanada'nın avantajları, avantajlı ve dezavantajlı öğrenciler arasında nispeten az fark bulunan çok yüksek bir ortalama göstermektedir. Bilime yönelik en son Pisa sonuçlarında, Kanada'da sosyo-ekonomik farklılıklardan kaynaklanan puanlardaki değişim %9, Fransa'da %20 ve Singapur'da %17 idi.
‘Eşit şans’ Kanada'nın uluslararası testlerde neden bu kadar iyi bir performans gösterdiğini açıklamanın uzun bir yoludur. Oldukça tutarlı bir sistemdir. Zengin ve fakir öğrenciler arasında küçük farklılıklar olduğu kadar, gelişmiş ülkeler ortalamasına kıyasla okullar arasındaki sonuçlarda da çok az değişiklik vardır.
Prof Jerrim, Kanada'daki yüksek göç düzeyinin potansiyel bir sonuç olarak görüldüğünden ziyade, başarı hikayesinin bir parçası olacağını söylüyor. Birçoğu Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden  Kanada'ya gelen göçmenler nispeten iyi eğitilmiş, hedefleri olan insanlardır ve genellikle çocuklarının meslek hayatına yönelik adım atmaktadırlar. Prof Jerrim, bu ailelerin başarılı olması için göçmenlerin ‘açlık’ larına sahip olduklarını ve yüksek beklentilerinin, çocukları için okul sonuçlarını artırma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Toronto Üniversitesi'nden Prof Booth da bu göçmen ailelerin yüksek beklentilerini vurguluyor. "Kanada'ya yeni gelen birçok aile çocuklarının okulda mükemmel olmasını istiyor ve öğrencilerin öğrenme konusunda motivasyonları var" dedi.
Bu, Kanada'da eğitim için bir tampon yılı oldu. Üniversiteler, Kanada'yı Kuzey Amerika'nın Amerika Birleşik Devletleri'ne alternatifi olarak gören yurtdışı öğrencilerin kayıt düzeyindeki uygulamalarla Trump etkisinin faydalarını topluyor.
150. kuruluş yıldönümünü kutlayan Kanada’dan bundan sonra eğitimin süpergücü olarak bahsedilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyanın Merkezi: New York

New York Eyaleti'nin geniş yelpazedeki kültürel ve eğlence seçenekleri, dil öğrenenler için büyük bir cazibe merkezi haline getirmekte...